Prof.Dr.Paşa Göktaş
Biyografi
Anasayfa Güncel Laboratuvar
Yazıları
Sağlık Sistemi
Yazıları
Sosyal Konular
Hakkında
Fenerbahçe
Hakkında
Güncel Ortamdan
Seçtiklerimiz
Bilimsel
Yazılar
Kongre
Bildirimleri
İletişim

Sağlık Sistemimizle İlgili Yazılar

Başlık
Yayınlanma Tarihi:
FENERBAHÇE OLAYI VE AYAĞINA KURŞUN SIKAN ÜLKE
        Fenerbahçe Olayı, UEFA’ nın Konusu Mudur?
       Aslında bir iç hesaplaşma olayıdır. UEFA istemeyerek olaya müdahil hale getirilmiştir.

         UEFA Neden Bu Kadar Ağır Tepki Vermiştir?

       İçeride pişirilen olay, UEFA’ nın önüne el altından servis edilmiş ve yoğun etkileme çabalarıyla, ağır bir önyargı oluşturulmuş ve UEFA neredeyse başka türlü karar alamayacak bir konuma sıkıştırılmıştır.
       Ülke içindeki hesaplaşma tamamlanamadığı için, bitirilmek üzere UEFA’ nın önüne servis edilmiştir.

          Neden Fenerbahçe Seçildi ?
       Fenerbahçe, ezelden beri geleneksel olarak taraftar gücü en yüksek olan spor kulübü olarak gelmektedir.
       Son yıllarda, Aziz Yıldırım Başkanlığında ekonomik güç olarak da büyük bir fark yaratmıştır. Rakipleriyle arayı iyice açmış durumdaydı.
       Ekonomik güç, sportif güce de yansımaya başlamıştır. Son on yılda, ya şampiyon ya ikincidir. Şampiyonluğun değişmez adayıdır. Sadece karşısındaki rakipler her yıl değişmektedir.
       Böyle bir gücün, hedef seçilmesi doğaldır. Çünkü cazibe merkezidir.

          Nasıl Bir İttifak Oluştu ?
       Sportif anlamda, en büyük rakibi başta olmak üzere, Fenerbahçe’nin dönemsel rakipleriyle birlikte bir ittifak oluşmuştu. Bu ittifak, tüm alanlarda Fenerbahçe’yi aşağıya çekmek için elinden geleni yaptı. Basın, medya, federasyon, siyasi ve politik alanlar, idari mekanizmalar gibi tüm alanlara yayılan geniş bir yıpratma ve aşağıya çekme faaliyeti uygulandı.
       Bunları genelde kamuoyu yıllardanberi izlenmektedir.
       Fenerbahçe’yi ele geçirmek isteyen ve kendi genişleme stratejileri doğrultusunda kullanmak isteyen birtakım güçlerin olduğu ve bu operasyonlarda onların birinci derecede etkin olduğu söylentilerini herkes biliyor. Açıkçası, bu faaliyetlerin gizlisi saklısı da kalmamıştı. İlgili medya kuruluşlarının yayınları izlenirse, rahatlıkla görülebilir.
       Ancak, bu tür hevesler ve niyetler başarısız oldu. Fenerbahçe ele geçirilemedi. Çünkü Aziz Yıldırım ve taraftar direndi. Bu nedenle de, tüm cephelerde Aziz Yıldırım ve Fenerbahçe’ye karşı geniş bir saldırı başlatıldı. Mahkumiyetler, davalar birbirini izledi. Bu davaların son örneği de, kulüp içindeki bir Truva Atı’nın kullanıldığı davadır.
       Hedef, Aziz Yıldırım’ı yıldırmak ve direnen Fenerbahçe’yi teslim almaktır.
       Sonuç olarak, değişik hedeflerle de olsa, geniş bir ittifak oluştu ve bu yıpratma faaliyetleri şu ana kadar devam etti. Halen de sürmektedir.

           Bu İşten Türkiye Zarar Görecek Midir?
       Tabii ki zarar görecektir. Aslında en büyük zararı, ülke sporu görecektir. Futbolun genelde marka değeri, taraftar ilgisi ve potansiyeli gerileyecektir. Futbol pastası küçülecektir. Bundan rakipleri dahil, tüm kulüpler ve genelde Türkiye zarar görecektir. Türkiye’nin imajı da büyük oranda darbe yiyecektir.

         Bunlar Bilindiği Halde Neden Önlem Alınamıyor ?
       Çünkü hırslar, aklın ve mantığın önüne geçiyor.
       Türkiye, yurtseveri de, haini de bol olan bir ülkedir. Bu durum yeni bir durum değildir.
       Bu topraklar, dünyanın köprüsü üzerindedir. Trafik akıcıdır. Bu trafik içinde sayısız etnik kökenler, birçok din ve mezhep, ordular, siyasi güçler yer almıştır. Hepsinin de bir izi kalmıştır. Halen her soydan ve boydan etnik grup, din ve mezhepler, siyasi akımlar ve düşünceler bu ülkede yaşamaktadır. Hepsi de belirli oranda ilişkilere, bağlantılara ve taraftarlara sahiptir.
       Türkiye İsveç, Norveç ve hatta Almanya gibi homojen olamaz. Olmamıştır ve olamayacaktır da. Bunu kabul etmek zorundayız. Türkiye, dünyanın en güzel ülkesidir. Ancak, dikenleri de vardır. Gülü seven dikenine katlanır. Bu durumlar yaşanacaktır. Bu ülkede tam konsensus hiçbir konuda ve hiçbir zaman sağlanamaz. Bu nedenle de, kavgasız yaşam olmaz. Bunlara da alışmak zorundayız. Fenerbahçe olayı da, bu duruma iyi bir örnek niteliğindedir.

         Fenerbahçe Zarar Görecek Midir ?

       Tabii ki görecektir. Açılan fark kapanacaktır. Ekonomik kayıplar, kulübü bir miktar küçülmeye itebilir.

          Daha Dinamik Çıkabilir Mi ?

       Çıkabilir. Kendi iç dayanışmasını artıracaktır. Zaten bunu iki yıldanberi yapmaktadır. Kendini ispatlamıştır. Yıkılmayacağını ve yenilmeyeceğini kanıtlamıştır. Bu süreç devam edecektir.
 
        Yıpratmalar Sürer Mi?

       Hiç kuşkunuz olmasın. Dışarıdan ve içeriden yıpratmalar hep olacaktır. İçeriden Truva Atları çıkacaktır. Taraftar grupları içinde kullanılanlar olacaktır. Zaten bu örnekleri sıklıkla görüyoruz. Ama, bunların tümü yenilenecektir. Fenerbahçe bu potansiyele sahiptir.

          Bundan Sonra Neler Olacaktır ?
       Uzun bir hukuk savaşı süreci görünüyor. Sonuna kadar gidilmek durumundadır.

             Sonuç :
          Bu durumdan asıl kaybeden, Fenerbahçe’den çok genelde Türk Futbolu ve Türkiye’nin imajıdır.
          Ancak, bunu da maalesef önlemekte becerili olamıyoruz.
          Bu konuda hükümet insiyatif alabilirdi. O da almamış ve bu tiyatroya seyirci kalmıştır. Bu durumun faturası muhtemelen hükümete de yüklü oranda çıkacaktır.
Makale Yazım Tarihi:27.06.2013
Prof. Dr. Paşa Göktaş


Güncel Ortamdan Seçtiklerimiz